Bu gün CH(İ)P-SA konsorsiyumu, eklemlendikleri HDP/PKK'nın hegemonyasından bir türlü kurtulamıyorlar.

Çünkü hem verdikleri taviz, tavizi doğurmaktadır, hem de onların sayelerinde elde ettikleri kavun (koltuk) çok tatlı...

HDP/PKK desteğiyle elde edilmiş birkaç belediye başkanlığı, belediyelerden dağıtılan kadrolar; makam, mevki ve dünyalıklar..

Eeee bu imkanları kendilerine siyasi destek olarak verip bahşedenlere karşı elbette bir borçları olacak değil mi?!!

-Mesela onlar, dönüp "bizim sayemizde o koltuklarda oturuyorsunuz" diyecekler, yasaksavar birkaç kelamın dışında sizin gıkınız çıkmayacak..

-Mesela, beyanlarınızda, PKK terör örgütüne "PKK terör örgütüdür" vurgusu bile yapamayacaksınız..

-Mesela, Genel Merkezinizde PKK'nın siyasi uzantısı olan HDP heyetini kabul edip, görüşmeler yapacak, lakin iş uğurlama va basın açıklamasına gelince: parti ambleminizin olduğu kürsüyü onlara bırakıp (ve aklınızca kurnazlık yaparak) ortalıktan toz olacaksınız...

-Ve mesela kazanılan Belediye kadrolarından da elbette onlara paylar vereceksiniz... 

Allah muhafaza Dersimci Kemal'in vakti zamanında (sanki görev alıp-verme yetkisi onun elindeymiş gibi) Devlet Bahçeli'ye "gel başbakan ol" teklifini, MHP Lideri eğer kabul etseydi.. 
Vay başımıza geleceklere vay!

Yani, anasıyla, birbiriyle kavgalı minnak yancısıyla, (sinsi ve dikenli birinin erkekçe meydana çıkmak yerine, perde arkasından sufleyle desteklediği) stratejik çukuruyla, bebecanıyla; kısaca şimdiki muhalefetin alayının düştüğü zelil ve zavallı durumuna düşecekti..

Başa dönecek olursak..

Geçmişten günümüze sayısız şehit ve gazi vererek vatan yaptığımız bu topraklar..

Nefsine hakim olamayan üç-beş menfaat düşkününün heva ve hevesine veya öngörüsüz, çukur politikalarına teslim edilemez...

Nitekim, mevcut AKP iktidarının bir dönem yürüttüğü (şimdilerde ise Dersimci Kemal'in ve Y-CHP'nin kesintisiz devam ettiği "açılım" adlı) yanlış politikaların ülkeyi ne hale getirdiğini hep birlikte gördük, yaşadık.. 

Ülke uçurumun tam kıyısına kadar gelmişti ki..!

Yönetenlerin aklı başına gelip, "fabrika ayarlarına" geri dönmeye başladılar.. Zor oldu kapılıp gittikleri girdaptan kurtulmaları amma oldu işte..

Muhakkak bu olumlu ve hayırlı dönüşte MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin ve Milliyetçi-Ülkücü kadroların etkisi çok büyüktür..

"Nedir fabrika ayarlarımız.."diye soracak olursanız?

Elbette "Devlet ebed müddet" ilkesidir..

Ki, "Televizyonlarını yeni açan sayın seyircilerimiz.."

Devlet-i ebed-müddet tabiri; "sonsuza kadar sürecek devlet" demek olup, tarih boyunca kurulan "Türk devletleri"ni ifade eder. 

Bu konuda en güzel izahı, atamız Mete Han'dan günümüz Türkiye'sine kadar birbirinin devamı olarak kurulan Türk devletlerini ardı ardına sıralayarak, merhum Hüseyin Nihal Atsız yapmıştır...

Özetle, geçmişten günümüze siyasi iktidarların ve bu iktidarları oylarıyla başa getirenlerin.. Hiç bir şey yapmasalar bile.. 

Türk devletinin, Türk milletinin bekası, varlığı-birliği-dirliği için her alanda gövdesini "bila bedel" olarak taşın altına koyan ülkücü-milliyetçi kadrolara bir teşekkür borcu vardır!

Beri taraftan, CHP'de acilen kuruluş felsefesine dönmesi ülkemizin ve milletimizin hayrı için gerekmektedir.. Konjonktürel yancısına ise hiçbirşey demeye gerek yok. Çünkü birilerinin yüklediği malum vazifesini bitirdiği gün, onlar tarihin tozlu sayfalarının arasında yerini alacaktır..!

Bitirirken, hem yüksek sesle hem de vurgulayarak haykırıyorum ki:

-Apo bebek katili ve azılı bir teröristtir. 

-Selahattin Demirtaş, 60'ı güvenlik görevlisi olmak üzere masum yavru Yasin Börü'de dahil 846 kişinin ölümüne sebep olan azmettirici ve örgüt yöneticisi bir teröristtir. 

-Murat Karayılan adlı elebaşı, Kandil'de eli kanlı bir teröristtir. 

-Duran Kalkan tecavüzcü ve eli kanlı bir teröristtir..

-Osman Öcalan için net olarak derim ki: abisinin izinde, azılı bir teröristtir..

Bunların siyasi uzantısı, 

-HDP, eşittir PKK'dır.. 

-Ve bunlardan her ne nam adı altında olursa olsun ister gizli ister açık siyasi destek alan veya destek verenler ise hain oğlu haindir...

Son söz;

PKK'lı canilerce kalleşçe vurularak, toprağa düşen Gara Dağı Şehitlerimizi rahmetle ve dualarla anıyorum..

Ruhları şad mekanları cennet olsun. Başta aileleri olmak üzere Türk milletinin başı sağolsun!

Yeni bir yazımızda buluşmak üzere esen kalınız!